Hepinizin bildiği gibi Twin Bilim ekibi, okulların tatil olması itibariyle Youtube üzerinden online eğitimlerle siz sevgili veli ve öğrencilerin karşısına çıkıyordu. Twin, Bu online eğitim sürecini renklendirmek ve çocukların ilgisini toplamak adına yeni bir format oluşturdu.
“Kim Twinner Olmak İster?” sloganıyla yola çıkan Twin ekibi haftanın belirli günlerinde online eğitimini bu formatta gerçekleştirmeyi planlıyor.
Moderatörümüz Cihan Özalevli’nin sunumuyla, bilimden teknolojiye; tarihten yapay zekaya bir çok farklı konudan gelen sorular canlı yayında öğrencilerle buluşuyor.
Twin Bilgi Yarışmasına Katılmak İçin Ne Yapmalı?
Twin Bilgi Yarışmasına katılmak çok kolay.
Öncelikle her gün saat 16:00-17:00 arası yayınlanan Ücretsiz Twin Online Eğitimlerimize katıl. Bunun için Youtube kanalımızı ziyaret edebilirsiniz.
Sonrasında Cihan tarafından yöneltilen soruları en hızlı şekilde canlı sohbette yanıtla.
Burada soruları doğru yanıtlayan diğer kişilerle birlikte çekilişe katıl. Çekiliş sonunda ilk üç adaydan biri olursan Twin Online Eğitim canlı yayınına katılma şansını yakala. Bu canlı yayında süpriz Twinnerlarla yarışma şansın olacak.
Süpriz hediyeleri ve daha önemlisi bir sonraki canlı yayında olma şansını yakala.
Herkesin online eğitim dendiğinde aklına gelen öncü sitelerden biri olan Udemy’de, sevgili Aşkın Temel’in anlatımıyla Twin Bilim Setleri öğrencilerle buluşuyor.
Ücretsiz kurs sayesinde Twin ile Robotik konusunda harika bir temel atmış olucaksınız aynı zamanda size kendinizi geliştirmek için gereken çoğu ücretsiz kaynağı göstericez.Yani bu kurs nerden başlıyacağını bilmeyen ama hayal ,ideal ve azime sahip olan herkes için uygundur .Rehber niteliğinde olan bu kurs yazılıma ve Robot geliştirmeye hobi anlamda başlamak isteyenlere harika bir temel olucaktır.Kursta baştan sona güncel kodlar kullanılmıştır.
Twin kodlama modülü ile robotik projelerin yapımı.
Hobi olarak robot yapımı.
Gün geçtikçe popülaritesi artan, hayatımızın neredeyse her yerine giren kodlama ve robotik, bundan böyle eğitimin de olmazsa olmazı olacağa benziyor. Bu sebeple de onu tek başına anlamaya çalışmaktansa hayatımızın içine yedirmek, onu kendi düzenimize entegre etmek en güzeli olacaktır.
Veliler ve öğretmenler için kodlama ve yapay zeka çok yeni ve gelişime açık bir alan. Eminim ki çoğu veli ve öğretmen de öğrencilerine ve çocuklarına kodlamayı nasıl sevdireceğini, daha da önemlisi nasıl öğreteceğini tam olarak bilmiyor.
Şunu çok iyi anlıyoruz ki kendi geçmişlerinde olduğu gibi kara tahtada, beyaz tebeşirle anlatılan derslerin ardından dijital bir süreçte aksiyon almaya çalışmak onları hiç bilmedikleri bir dili konuşmaya zorluyor. En garibi de bilmedikleri bu dili çocuklarına anlatmaya çalışıyorlar. Aslına bu süreçte iki temel yardımcıya ihtiyaç duyuyoruz. Birincisi bu dili çocuklara aktaracak bir araç, ikincisi ise bu aracı kullanmayı bilen bir aktarıcı. Bu aktarıcının hem yeni nesille iletişim kurabilecek kadar genç, hem de veliyi anlayabilecek kadar tecrübeli olması gerekiyor. Twin Bilim ürettiği Bilim setleriyle aslında uzun bir süredir çocukların kodlama ve robotik becerilerini geliştirecek bu araçları sağlıyor. Fakat beceriyi öğretme ve alışkanlık kazandırma kısmı çok kritik. Twin Bilim bu zorlu yolda da siz değerli öğretmen ve velilerimize ışık tutmaya devam ediyor.
Aşkın Temel Kimdir?
Aşkın Temel 13 yaşından beri yazılımla içli dışlı ilgilenmiş, birçok farklı PHP, HTML projesine dahil olmuş. Hatta boş zamanlarında evde yapay zeka ve robotlarla uğraşmaktan zevk alıyor. Udemy kurslarını verirkenki temel motivasyonu, sürekli bizlere resmi ve ruhsuz bir şekilde anlatılan yazılıma aslında çok hoş ve sanatsal bir ruh ile yaklaşmamız, hayal gücümüzden yani kendimizden bir tutam eklememiz gerektiğini ülkemize ve dünyaya anlatmak. Daha da önemlisi Dünyanın ve ülkemizin geleceğini belirleyecek, yarının mühendislerine yazılımın kalp ve sevgi ile oluşturulan bir araç olduğunu göstermek.
Sizler de Aşkın Temelin bu keyifli yolculuğunda ona katılmak isterseniz, aşağıdaki linkten derse ulaşabilirsiniz. Sizlere yazılımın ve Twin Bilimin hayatınızdan eksik olmadığı bir öğrenme süreci diliyoruz.
Bildiğiniz gibi sağlık tedbirleri dolayısıyla eğitime bir süre ara verildi. Bunun yanında tedbir amaçlı olarak olabildiğince evlerimizde vakit geçiriyoruz. Veliler, öğretmenler ve bu sürece dahil olan tüm öğrenciler daha önce karşılaşmadıkları bir deneyim yaşıyorlar. Evde bulunmak kısa vadede keyif veren ve eğlenceli bir olay gibi görünse de uzun vadede özellikle bu belirsizlik aşamasında ebeveynleri oldukça strese sokan bir hal almış durumda. Bu yazımızda Doğan Cüceloğlu önderliğinde, evde geçen bu sürecin nasıl daha verimli, sağlıklı, mutlu ve kaygısız geçebileceğine yönelik tavsiyeleri sizler için sıraladık.
Belirsiz bir süreçteyiz ancak şuan da hepimiz evdeyiz. Bunu kabul edip günlerinizi planlamakla başlayın. Yapılandırma olmazsa belirsizlik, hiçlik duygusu oluşur.
Her bir yarım saatinizin hedefini belirleyin.
Zaman yapılandırmada ailenize danışın, konuşun, birlikte planlayın.
Yaşadığınız mekanı özellikle çocuklarınız için tekrar gözden geçirin.
Özel hayatınızdaki ben-sen ilişkilerini yapılandırın. Biz ilişkilerine odaklanın.
Sizin ve çevrenizin bu dönemde ortak hislerini dinleyin. Konuşarak karar verin.
Baskın duygu sevgi olsun. Sevginin amacı kişinin gelişimine fırsat yaratmaktır.
Etki alanımız ve ilgi alanımız farklı alanlardır. Bunun farkını bilmemiz kıymetlidir.
Belirsizlik döneminde olumsuz duygular sağlığımıza etki edebilir.
Kendimizin gelişim alanına, yeni fırsatlara odaklanalım. Bunlar hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımızı daha olumlu etkileyecektir.
Sevgili anneler, babalar, veliler; YGA aracılığı ile size ulaşabildiğim için çok mutluyum. Önemli bir dönemden geçiyoruz ve bu dönemin en önemli özelliği belirsizlik. Belirsizlik duyguları olumsuzlaştırır. Gerginlik, stres korku, kaygı, öfke gibi duygular belirginleşir. Önümüzde bu sürecin bitimine dair 2 seçenek var. Bu süreci ya daha kaygılı, korkarak, ve ilişkilerimiz bozulmuş olarak bitirebilir; ya da bunu bir gelişim fırsatı olarak görerek daha gelişmiş olarak bitirebiliriz. Nelerin farkında olmalıyız? Bugünkü konuşmamda ben kısaca sizlere bundan bahsedeceğim.
Günü Yapılandıralım
Artık evdeyiz, günümüzün çok büyük bir kısmını evde eşimizle çocuklarımızla geçiriyoruz. Zamanda bir yapılandırma olmadığı zaman içimizi bir belirsizlik, anlamsızlık, bıkkınlık ve hiçlik duygusu. Eğer her bir saati planlar ve değerlendirirsek, her anın kendine göre bir hedefi olmaya başlarsa, bu olumsuzluklar olumluya çevrilmeye başlanmış olur, Şevk ve heyecan gelişir. Bu sebeple ilk söyleyeceğim şey: zamanı yapılandırmaya özen gösterelim. Çocuklarımızla, eşimizle, aile üyelerimizle zamanı nasıl yapılandıracağımızı, ev işlerinin neler olduğunu, kimin neyi ne kadar yapacağını, nasıl birbirimize yardım edeceğimizi ve faaliyetleri konuşarak yapılandırmalıyız.
Mekanı Yapılandıralım
Özellikle çocuklar için evin yapısını tekrar gözden geçirmeliyiz. Onlar için uygun mekanlar var mı? Araştırabileceği, oynayabileceği alanlar hazır mı? Bu konuda dikkatli olmalıyız çünkü çocuklar bu mekanların varlığı sayesinde yaşadıkları yerin onların da evi olduğunu hissedebilmektedirler.
En önemlisi ilişkiler. Her ilişkinin bir niyeti vardır. Çoğu kez farkında olmadığımız ifadelerimiz gizli birer niyettir. Ben-sen ilişkisinin niyeti şudur; senin ne isteyeceğine, ne öğreneceğine neyi ne kadar hissedeceğine ben karar veririm. Bu ilişkide böyle diyen birisi vardır. Bundan dolayı her şeye o karar verir ve yönlendirir. Bu tür ilişkilerde güçlü güçsüz ilişkisi vardır. Güçlü olanın dediğinin kabul olması ve yapılanması beklenir. Güçsüz olanınsa böyle bir söz hakkı yoktur. Olumsuz duygulara çok önemli bir gelişim fırsatı verir. Alt tarafta negatif duygular kaynamaya başlar; korku, telaş, sinir ,öfke. Ben- sen ilişkisi güçlü güçsüz ilişkisidir. Korkuyla yönetime dayanır. Bu ilişkide korkutan ve korkan vardır. Ama bunun farkına varıp değiştirmek mümkündür. Önerdiğim ilişki ise biz ilişkisidir. Bunu yapmak kolay değildir. Özellikle çocukluğumuzda ve çevremizde görmemişsek bunu uygulamak gerçekten zordur. Bunun farkındayım ama bir örnek olarak kafanızda olması bakımından söylemek istiyorum. İlişki biz ilişkisiyse o zaman ister öğrencim olsun, ister eşim, ister çocuğum olsun ilişkide benim ve senin ne hissettiğin, ne istediğin, ne düşündüğün ne öğrendiğin hepimizi ilgilendirir. Bu ilişkide; gel konuşalım, konuşarak karar verelim durumu vardır. Ben söylemem, beraber konuşarak karar vermeye çalışmalıyız düşüncesi üstün gelir. Biraz önce bahsettiğim evin, mekanın yapılandırması olayını sohbet içinde beraberce yapmak,birisinin diğerine empoze ettiği bir yapı değil, konuşa konuşa sohbet içinde bir yapı oluşturmak öncelikli hedefimiz olsun.” Nasıl yapılandırabiliriz ? ” sorusunun cevabını birlikte aramak önemlidir. Biz ilişkisinde insan- insan ilişkisi vardır. Saygı ve sorumluluk ile ilişkilendirilir ve baskın duygu sevgidir. Bu süreçte benim “Geliştiren Anne Baba” kitabımdan yararlanabilirsiniz.
Etki ve İlgi Alanımız
Bu dönemde üzerinde sıklıkla duracağım bir konu ise etki ve ilgi alanımız arasındaki farkı bilmektir. İlgi alanımız bizim duyabildiğimiz, işitebildiğimiz, okuyabildiğimiz tüm alanlardan gelen bilgileri içeri ve onlarla ilgilenebiliriz. Hastalığın seyri nasıl, Amerika’da, Çin’de, Italya’da durumlar nedir?, ülkemizde durum nasıl? Bunların hepsi bizim ilgi alanımıza girebilir. Fakat etki alanımda, ben verdiğim kararlarla kendi davranışımı nasıl yönlendirebiliyorum, işte önemli olan budur. Hangi konularda karar alıp bu verdiği kararlarla neyi etkileyebiliyorum? Bu çok önemli bir ayrım ve bunun farkında olmamız çok önemli. Başkalarının davranışlarını değiştirmeye çalışmak kendi etki alanımıza girmez. Kendi etki alanımızı değiştirmeye çalışmalıyız. Kendi değiştirdiğimiz davranışla örnek olmaya çalışmalıyız. Bu belirsizlik döneminde kaygılar ve öfkeler çoğalarak gittikçe sağlığımızı etkileyebilir. Bu dönemi bizler kendimizi daha iyi anlamaya ayırabiliriz. Öyle faaliyetler yapmaya çalışabiliriz ki kendimizi keşfetme, dünyayı keşfetme, daha bilinçli bir hale gelme noktasında yol kat edebilelim. Bu yolculuk bittiğinde daha gelişmiş bir aile, daha gelişmiş bireyler olabilelim. Bunun için bu sürece bir fırsat olarak da bakabilirsiniz bir musibet olarak da bakabilirsiniz. Seçim sizin seçiminiz. Umarım siz anne babalar ve öğretmenlerimiz gelişen ve geliştirenlerden olursunuz. YGA’ yı takip eden YGA’nın felsefesiyle uyum içinde olanlara da yakışan budur.
Bildiğiniz gibi salgın sürecinde evdeyken çocuklar ile olabildiğince düzenli ve kaliteli vakit geçirilmesi gerekiyor. Tabii önemli olan onlarla saatlerce vakit geçirmek değil fakat “kaliteli” zaman geçirmek. Size bu günleri verimli geçirebilmeniz için bazı aktivite ve deney önerilerimiz var.
Evden eğitim süresince, çocukların hem eğitimden uzak kalmamalarını sağlayan, onları hem eğlendiren hem de deneyler yaparak vakit geçirebilecekleri bir platform oluşturan Twing’e sizler de Appstore’dan veya Google Play’den ücretsiz olarak ulaşabilir ve bu keyifli dünyanın bir parçası olabilirsiniz.
Hazırsanız günümüzü planlamaya başlayalım:
Erken Uyanın ve Sıkı Bir Kahvaltı Yapın
Evden eğitim sürecinde öz disiplin sağlamak çok önemi. Elbette ki okula kalkar gibi kalkmak çocuklar için hiç de kolay olmayacak. Zaten buna da ihtiyaç yok. Yine de çok geçe kalmamak günün verimliliğini korumak için önemli. Sonrasında günün en önemli öğünü olan kahvaltıyı es geçmemek, çocuklara hem kendini daha zinde hissettirecek hem de yapacakları deneylere daha kolay adapte olmalarını sağlayacaktır.
Günü Planlayın
Plan yaparken aslında ne kadar çok zamanımız olduğunu fark ediyoruz. Ama planlanmamış bir gün de bir o kadar hızlı ve verimsiz geçer. Bu sebeple çocuklar her sabah ellerine kağıt ve kalem alarak o gün yapacakları aktiviteleri, izleyecekleri TV programlarını, okuyacakları kitapları yazmalılar. Bu sayede her zaman bir sonraki adımı bilerek ve enerjilerini ona göre ayarlayabilirler.
Sabah Deneyi: Yumurtalı Slime Deneyi
Kahvaltıdan kalan yumurtaları değerlendirmek için harika bir yöntem. Güne deneyle başlamak, ortaya bir şey çıkarmak bilinç altında verimli bir güne başlandığının sinyallerini veriyor. Deney videolarını; hazırlanışı, malzemeleri, yapılışını ve sergilenişini Twing uygulaması üzerinden deneyimleyebilirsin. Diğer deneyler hakkında bilgi sahibi olmak için ve yeni meydan okumaları takip edebilmen için Twingde takipte kal.
Sabah Okumaları ve Sabah Sayfaları
Alanında en başarılı bilim insanlarının ortak özelliği nedir sizce? Evet istisnasız hepsi çok kitap okuyor, bazıları aynı zamanda kendi kitaplarını yazıyor. Bu iki değerli aktiviteyi birleştirerek yapmak hem çocukların kendilerini ifade etme yeteneklerini geliştirir aynı zamanda okudukları kitapta öğrendiklerini aktarma imkanı sunar. Sabah sayfaları, her çocuğun o sabah aklında olup bitenleri yazıya döktüğü bir yaratıcı yazarlık çalışmasıdır. Bu sayede hem kendi sözcük dağarcığını geliştirir hem de aslında bildiği ama bildiğinin farkında olmadığı kalıpları kullanmasına yardımcı olur.
İlham Saati
CNN Türk’de uzun süre yayınlanmış olan, sunuculuğunu Twin Bilim kurucularından Asude Altıntaş ve Cihan Özalevli’nin yaptığı Bilin Deneyin programının tüm bölümlerine Twin Bilim Youtube sayfasından ulaşabilirsiniz. Gün içinde çocuklar elbette ekran karşısında vakit geçirmek isteyeceklerdir. Bu vakti en verimli şekilde değerlendirmek için Bilin Deneyin gibi içeriğinde farklı projelerin, alanında başarılı isimlerin, ve geleceğin mesleklerinin barındırıldığı içerikleri takip etmeleri tavsiye edilir.
Kendi Logonu Tasarla
Yaratıcılık; sürekli denemeyi,tasarlamayı,keşfetmeyi gerektirir. Çocuklarınızın her alanda fikir sahibi ve özgün bireyler olarak yetişmesini istiyorsanız, onlara kendi hayal güçlerini ortaya koymaları için ortam oluşturmalısınız. Bu deney tam da hayal gücünün sınırlarını zorlamak isteyen mucitler için. Çizimler, tasarımlar, isimler ve sloganlar. Güçlü bir logo için hepsi gerekli. Onlardan gelecekteki şirketleri için logo tasarlamalarını isteyin. Bakalım nasıl çıktılar oluşacak.
Twin Online Kodlama Eğitimlerini İzle
Okulların tatil olması ve eğitime bir süre ara verilmesi sebebiyle çocuklar ve veliler ne yapacaklarını şaşırmış durumda. Twin Bilim ‘eğitime ara vermiyoruz’ sloganıyla yola çıktı. Normalde ücretli ve fiziksel olan kodlama eğitimlerini ücretsiz ve online platformda gerçekleştirmeye başladı. Bu hafta, her gün saat 13.00’de Cihan Özalevli’nin sunumuyla gerçekleşecek eğitimleri kaçırmayın.
Müzik Açın ve Dans Edin
Bütün gün evde kalmak çocukların enerjilerini dışarı atamamalarına sebep olabilir. Bu da canlarının sürekli sıkılmasına yol açar. Kısa bir süre için de olsa müzik açıp dans etmesi, fiziksel bir aktivitede bulunması onu iyi hissettirecektir.
Film İzleyin
Film tatillerin olmazsa olmazı. Bu süreçte elbetteki çocukların da film izlemesi hem hayal güçlerini geliştirecek hem de eğlenmelerini sağlayacak. Özellikle akşamları hep birlikte film izlemek aile içinde de çok güzel bir sinerji oluşturacaktır.
Ertesi Günü Planlayın
Tatil dönemini planlı ve organize tamamlamak adına her gün bir sonraki gün neler yapılması gerektiğine dair notlar alınması ve bir sonraki günün planlanması büyük önem arz eder. Bu sayede bu süreç daha sürdürülebilir olur.
Erken Yatın
Erken uyumak, erken uyanmak için önemlidir. Çok geç yatan çocuklar sabah erken kalkabilseler de verimsiz bir gün geçirirler.
Bildiğiniz üzere COVID-19 sağlık tedbirleri kapsamında Sağlık Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı okulların bakanlık tarafınca belirlenen bir süre kapatılması konusunda açıklamalarda bulunmuştu.
Bu süreçte çocuklarımızın bilimsel eğitim ve öğretim süreçlerini aksatmamak ve kesintisiz eğitime devam etmek adına tüm velilerimizin, öğretmenlerimizin ve öğrencilerimizin yanındayız.
Twin ekibi olarak normalde ücretli olan kodlama eğitimlerimizi bu süre zarfında ücretsiz olarak online hizmetinize sunuyoruz. 16 Mart itibariyle hafta içi her gün16:00-17:00 saatleri arasında YouTube canlı yayınlarımız üzerinden ücretsiz bir şekilde kodlama eğitimlerimize katılabilir, sorularınızı sorabilir ve evinizden kodlama öğrenmeye başlayabilirsiniz.
Bölüm 1
Siz de Asude’nin Mesajını çevrenizdekilerle paylaşarak ücretsiz eğitimlerimize destek olabilir ve daha çok çocuğun kodlama ile tanışmasına vesile olabilirsiniz.
Bölüm 2
Bölüm 3
Bölüm 4
Bölüm 5
Kodlama Nedir ve Kodlama Bilmek Neden Önemlidir?
Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg, kod yazmayı 9 yaşında öğrenmiştir.
Dünyanın en başarılı girişimcileri arasında sayılan Bill Gates ise ilk programını 13 yaşında yazmıştır.
“Bence bu ülkede herkes bilgisayar programlamayı öğrenmeli. Bir bilgisayar dili öğrenmeli. Çünkü bu, insana nasıl düşüneceğini öğretiyor. Ben bilgisayar bilimini bir sosyal bilim olarak görüyorum. Bu herkesin öğrendiği bir şey olmalı.”
STEVE JOBS
Kodlama en basit şekilde, bilgisayar yazılımları oluşturmak için kullanılan elektronik dil olarak adlandırılır. “Yeni çağın alfabesi” olarak önemi her geçen gün artan kodlamanın, uygulamalar oluşturmak ve yazılımlar üretmek gibi çağımızın bilgi ve iletişim teknolojilerini yönlendiren alanların kalbi olarak öne çıktığını görüyoruz.
Dünyanın önde gelen endüstrileşmiş ülkelerinin eğitim müfredatlarını değiştirerek karşılamaya ciddi bir şekilde hazırlandıkları “yeni sanayi devrimi” Endüstri 4.0’da yer alabilmek için en temel becerilerden biri kodlama olarak öne çıkıyor. Kodlama becerilerini erken yaşta edinen bireyler, gelecekte üretim şekilleri başta olmak üzere hayatın her alanında kendini hissettirecek Endüstri 4.0’a hazır olarak yetişiyorlar. Bu sebeptendir ki bunun farkında olan ülkeler eğitim sistemlerinde temel baz alarak “Her kademe Kodlama Dersi” eklediler.
Günümüzde hemen hemen her veli, kodlamanın çocuklarının hayatında sıklıkla karşılaşacağı ve gelişen teknolojiyle birlikte artık onun bir “olmazsa olmaz” olduğunu kabul ediyor fakat doğru kaynak bulmak çok kritik. Aynı zamanda okul dersleriyle birlikte veli, kodlama eğitimi için zaman yaratmakta zorlanıyor. Twin Bilim bu problemlere çözüm olacak nitelikte bir eğitimle velinin karşısına çıkıyor. Bu eğitim 1 hafta sürecek bir kurs şeklinde canlı olarak yayınlanacak. Sadece teorik kodlama bilgisiyle değil aynı zamanda proje odaklı, gündelik yaşamdaki problemleri çözmeye yarayacak “zihni sinir” projelerle teorik bilgi desteklenecek.
Kodlama eğitimi ile çocuklar ne düşüneceklerini değil, nasıl düşüneceklerini öğrenecekler.
Hem kodlamaya hem de hayata daha çözüm odaklı yaklaşabilecekler.
Bundan sonraki adım olarak Python, C, C++, Java vb. kodlama dillerini öğrenirken algoritma geliştirme altyapıları sağlam olduğundan, bu dilleri çok daha kısa sürede kavrayabilecekler.
Herkesin üniversiteyi bitirirken tasarladığı projeleri onlar daha liseye geçmeden tasarlayabilecek.
Potansiyellerini maksimum düzeyde kullanabilecek ve eleştirel düşüncelerini geliştirebilecekler.
Uzun süredir gündemimizi meşgul eden ve görünüşe bakılırsa bir süre daha meşgul etmeye devam edecek olan Korona (COVID-19) virüsü için alınan tedbirlerin sayısı gün geçtikçe artıyor. Son olarak okulların 1 hafta tatil edilmesi ve online eğitime başlanacak olması tüm velilerin kafası bir hayli karıştı. Bugün sizlere bu süreci daha iyi yönetebilmeniz için bir rehber olacağını düşündüğümüz bu yazıyı umarım keyifle okursunuz.
1-Panik Yapmayın, Sakin Olun
Bir anne, bir baba, bir eş, bir çalışan olarak sahip olduğunuz bir çok rolün hepsi için ayrı ayrı endişe duyduğunuz ve bu endişe sonucunda sükunetinizi koruyamadığınız anlar için kendinizi suçlamayın. Fakat bundan sonrası için çocuğunuzla konuşurken ona bu sürecin nasıl işlediğini basit bir dille anlatmaya çalışın. Özellikle ilkokul seviyesinde çocuklar ailelerinden duydukları haberleri abartarak birbirlerine felaket senaryoları şeklinde anlatacaklardır. Bu sebeple ona anlayabileceği gerçek ve güvenilebilir kaynaklardan videolar izletebilirsiniz. Geçmişte daha o doğmamışken yaşanan benzer olayları göstererek onu her şeyin bir sonu olacağına ikna edebilirsiniz. Bu onun başlayacağı online eğitime daha rahat adapte olmasını sağlar.
2- Doğru Çalışma Ortamını Kurun
Genelde çalışma ortamı dendiğinde akla gelen bir masa, bir sandalye, kitap, defter ve kalemler oluyordu. Elbette değişen eğitim modeliyle bu da değişti. Çocuklar normalde kullandıkları tablet ve bilgisayarları kucaklarına alarak veya yataklarına uzanarak kullanmaya çok alıştılar. Fakat online eğitim söz konusu olduğunda bu kullanış biçimi onların odaklanma seviyelerini bir hayli düşürecektir. Özellikle yatarak ders çalışırken sıkıldıkları ya da yoruldukları an algıları başka taraflara kayacak, belki de uyuyacaklardır. Bu sorunların yaşanmaması için uzmanların da tavsiyesi online eğitimin en az yüzde yetmişlik kısmının masa başında sessiz ve sakin bir ortamda, kulaklık takılarak yapılması şeklindedir. Bu sayede uzaktan eğitimden yüksek oranda verim alınabilir.
3-Sürekliliği Sağlayın
Okul döneminde eğitimde devamlılığı sağlayan en güçlü faktör, okul başlarken öğrencilerin yoklamasının alınması idi. Çocuklar sabahları isteksiz de olsalar yok yazılmamak adına bir şekilde okulun yolunun tutuyorlardı. Fakat online eğitimde çocukları sabahları yataktan kaldıracak böyle bir güç yok. Bu sebeple onlara sürdürülebilir hedefler koymak ve alışma sürecinde belki ilk bir kaç gün onlarla birlikte bilgisayar başına oturmak velilerin yapabileceği motive edici davranışlar olabilir. Onlardan sabahın yedisinde okula gider gibi kalkmalarını beklemek çok gerçekçi bir düşünce olmaz ama onlara uyanabilecekleri ve günlerini öldürmeyecek bir saat belirlemek sürdürülebilir olabilir.
4- Onu Motive Edin
Burada bahsettiğimiz motivasyon aslında dersler başladıktan hemen sonra başlamalı. Normalde özellikle ilkokul öğretmenleri ders sırasında öğrencilerini sadece dinleyerek ve okuyarak değil aynı zamanda anladığını anlatarak eğiten, bilgileri bu şekilde pekiştiren bir yöntem izliyor. Fakat bunu online eğitimde gerçekleştirmek zor. Sizlerin yardımı ile bu sorunun da üstesinden gelinebilir. Her gün sonunda çocuklarınızla geçireceğiniz 20-30 dakikayı o gün eğitimde neler öğrendiklerini anlatmasına ayırın. Takıldıkları yerde o kısmı neden iyi anlamadıklarını sorun. Bu şekilde derslerin verimi oldukça artmış olacaktır.
5-Boşluklar Yaratın
Okulun yarattığı bir diğer güzel atmosfer de çocukların çılgınlar gibi koşup eğlendikleri teneffüsler. Maalesef online eğitimde teneffüsler çocuğun kendi öz disiplini ile belirleniyor. Ama burada da ortaya hiç bitmeyen teneffüs sorunu çıkacaktır. Bir kere masa başından kalkan çocuğun o masaya dönebilmesi ciddi bir disiplin ve sorumluluk bilincini gerektirmektedir. Bu sorunu çözmek için en baştan bonkör teneffüs saatleri belirlenebilir. Örneğin 1 saat ders için 20-30 dakika boşluk gibi. Bu başlangıçta size uzun bir ara gibi görünebilir ama daha kısa aralar verip, çocuğu dersten soğutmak yerine süreci yaymak uzun vadede daha akıllıca olacaktır.
6- Temel Bilgisayar Becerilerini Geliştirin
Online platformda yürüyen eğitimlerde, özellikle ilk aşamalarda teknik aksaklıkların çıkması kaçınılmaz olacaktır. Eğer siz konuya hakimseniz bilgisayarı veya tableti alıp hemen durumu düzeltmeye çalışacak, kaybettiği zamanı minimize etmek isteyeceksiniz. Ama bu sürecin de eğitimin bir parçası olduğunu unutmayın. Yeni bir doküman oluşturması gerektiğinde, bir dosya indirmesi veya daha önce tecrübe etmediği bir programı kullanması gerektiğinde keşfetmesine izin verin. Bu onun motor gelişimlerini ve problem çözme becerilerini olumlu anlamda etkileyecektir.
7- Not Tutmayı Bir Alışanlık Haline Getirsin
Okulda en alışık olduğumuz şey, öğretmenlerimizin bizlere dikte ettirdiği bilgileri defterimize geçirmektir. Bizler neyin yazılması neyin yazılmaması gerektiğine karar vermek zorunda değilizdir. Öğretmen tahtaya yazar ya da bize okur bizler de onu defterlere geçiririz. Fakat online eğitimde çocuklar önemli yerin neresi olduğuna ve hangi kısımların not alınması gerektiğine kendileri karar veriyor. Bu noktada karşılaşılabilecek sorunlar, çocukların dersin sonlarına doğru sıkılması ve not almak yerine sadece gözleriyle dersi takip etmesi olabilir. Bu noktada motivasyon azalır çünkü not tutmak ciddi anlamda ders takibi sağlar. Veli olarak sizler bu alışkanlık kazanılana kadar, ders bitiminde defter kontrolü yapabilir. Hatta ona aldığı notlardan sorular sorabilirsiniz.
8- Zamanı Efektif Kullanmasına Yardım Edin
İyi bir zaman yönetimi için en etkili yol plan yapmaktır. Bir önceki günden onunla oturup bir sonraki günkü online derslerinin planını yapmak. Ders aralarını belirlemek hatta ders sonrasında neler yapabileceğini adım adım yazmak ona ve size kendinizi güvende ve sakin hissettirecektir. Dersler dışında kapalı alanlara çok uğramadan eğer gidebiliyorsanız sahil kenarına, açık, bol oksijenli yerlerde gezmenizi ve keyif yapmanızı öneririz. Umarız bu süreci en verimli şekilde atlatabilirsiniz.
This website uses cookies so that we can provide you with the best user experience possible. Cookie information is stored in your browser and performs functions such as recognising you when you return to our website and helping our team to understand which sections of the website you find most interesting and useful.
Strictly Necessary Cookies
Strictly Necessary Cookie should be enabled at all times so that we can save your preferences for cookie settings.
If you disable this cookie, we will not be able to save your preferences. This means that every time you visit this website you will need to enable or disable cookies again.
This site is registered on wpml.org as a development site. Switch to a production site key to remove this banner.
