Teknolojinin hızla geliştiği ve bilgiye ulaşmanın giderek kolaylaştığı günümüz dünyasında, farklı içeriklere sahip birçok eğitim platformu oluşmaya başladı. Sayısı gün geçtikçe artan bu kanalların eğitim ve öğretim sisteminde bir devrim yarattığı tartışılmaz. Geçtiğimiz günlerde gündemi epeyce meşgul eden Korona COVID-19 virüsü sebebiyle okulların tatil olması belki de uzaktan öğrenme sürecini hızlandırmış olacak. Bu anlamda siz değerli öğretmenlerin de online eğitime daha hızlı adapte olabilmeniz ve geçiş sürecinde kendinizi eksik hissetmemeniz için birkaç tavsiye sıraladık. Sizin için küçük ama vereceğiniz eğitimin yarattığı etkide büyük farklar yaratacak bu kilit noktaları umarız keyifle kullanırsınız.
Profesyonel Yardım Alarak İyi Planlanmış Bir Araştırma Yapın
Başlamadan önce, internet üzerinden öğrenme konusunda uzmanlaşmış bir birey ile iletişime geçin. Çevrim içi öğretim çok alışılmışın dışında bir konsept olmadığı gibi, araştırma yapmadan ve profesyonel yardım almadan işin başına geçmek pek de makul olmayacaktır. Profesyonel yardım almak eğitim sürecinizi hızlandıracaktır. Öğrenim gören bireyler yalnızca bilgi konusunda gelişmiş değil, performans konusunda da kendini gelişmiş olarak görebilmelidir. Bundan dolayı dersin amaçları açık ve net bir şekilde belirtilmelidir. Bunun sayesinde öğrenim gören bireyler dersin yetenek seviyelerini nasıl etkilediğini görebileceklerdir.
Doğru Dijital Platformu Bulun ve Doğru Test Modelini Seçin
Eğiticinize başlamadan önce, en iyi dijital platformu bulmak, ulaştığınız öğrenci sayısını kesinlikle artıracak ve aynı zamanda erişilebilirliğinizi artıracaktır. Dikkate alınabilecek birkaç dijital platform var, ancak bugün sadece birkaç başarılı platformdan bahsedeceğiz.
Öncelikle, ZOOM gibi kurum-destekli bir video-konferans sistemi kurmak daha iyi olabilir. Bunu yapmanız derslerin daha samimi olmasını sağlayacaktır. Mesela, bir öğrenciyle konuştuğunuz zaman (ayrıca bu öğrencilerle belirli bir seviyede direkt iletişim de sağlayacaktır), isterlerse yazı yazma özelliğini kullanabilirler. Ya da eğer kişi sayısı 30’dan az ise, sesli ve görüntülü iletişim de kullanılabilir.
ZOOM ayrıca öğrencilerin çevrim içi ortamda bir araya gelmesi için de olanak sağlar. Ekran paylaşımı da etkin ders anlatımı için gerektiğinde, mesela bir işlem tahtasının gösterilmesi ya da bir paragrafın herkes tarafından görülebilmesi için kullanılabilir.
Başka bir kullanışlı özelliği ise öğrencileri test edebilmesidir. Bunlar küçük testler de olabilir; büyük sınavlar, vize, finaller de olabilir. Her ne kadar bu bir çevrim içi sistem olsa da öğrencilerinizin sizin öğretme şeklinizi anlayıp anlamadıklarını bilmeniz gerekiyor. Sonuçlar öğretme şeklinizi değiştirebilir. Ayrıca Kahoot, Wooclap ve Mentimeter gibi aktiviteler için de uygulamalar bulunuyor.
Öğrencilerinizin ilerleme kaydettiklerini hissetmelerine izin vermekle başlayın. Onlara sorular sorun, öğrendiklerini göstermelerini sağlayın ve onları gerektiğinde yapıcı bir şekilde eleştirin. Doğru yönlendirmeyle öğrenciler çevrim içi olduklarında gerekli içeriklere rahatça ulaşıp, onları analiz edip sunabilirler.
Öğrencilerinizi dersi kendileri anlatabilecekleri şekilde yetiştirmek her zaman bir seçenek, ya da daha iyisi, öğrencilerinizin göreve yaklaşımlarını gösteren ve değerlendirmenizin temelini oluşturabilecek bir e-döküman oluşturun
Derslerinizi Kısaltın
Çevrim içi derslerinizi 25 dakikadan uzun tutmayın -ya da dersleri arkasından etkinlikler olacak şekilde 15 dakikalık parçalara bölün. Sunumlar öğrencilerin sonraki aşamada detaylı araştırmalar yapmalarına olanak sağlamaları için ana başlıkları kapsayan bir özet veya geniş bir konunun anahtar kelimeleri olmalı.
Öğrenci Üzerindeki Baskıyı Ayarlayın ve Öğrencinin İş Yükünü Takip Edin
Kendinize şu soruları sorun: Çevrimi içi çalıştıkları takdirde öğrenciler için haftanın 10-12 saatini kullanmak için en iyi yol nedir? Bunların ne kadar ders niteliğinde olmalı? Ne kadarını kendileri için yapabilirler? Diğer öğrencilerle çevrim içi bağlantıda olduğuna ve böylece kendilerini sosyal açıdan izole etmediklerine nasıl emin olabilirim? Bunları kendinize sormak sizi ve öğretici içeriklerinizi canlı tutmanızı sağlar.
Öğrencilerin ortalama olarak haftada kaç saat kursunuza vakit ayırması gerektiğini belirlemek faydalı olabilir (aynı anda dört kurs alıyor olacaklarını hesaba katarak). Genellikle üç kredili ders için haftada en fazla 10 saat çalışma süresi (ödevler dahil) idealdir.
Öğretmenin Varlığını Hissettirin
Çevrim içi öğrenciler bu sürecin birisi tarafından desteklendiğini hissetmeliler. Varlığınızı öğrencilerinize mesaj, elektronik posta veya canlı oturumlar aracılığıyla fark ettirin. Sizin bu aktiviteyi özenli bir şekilde yönetmeniz öğrencilerinizi motive edecektir.
Sağlam Bir Destek Sistemi Kurun
Teknik bir sorunla karşılaştığınızda bir destek ekibinizin olduğundan emin olun. En azından sorularınızı sorabileceğiniz bir bilgi teknolojisi danışmanına sahip olun.